İnsanlara hürriyət, millətlərə istiqlal!

Şimali Kipr xəbərləri (15 iyul)

382 15.07.2013 14:33 Yavru Vatanın səsi A A
EROĞLU: “DOĞALGAZ, HER İKİ HALKA DA AİT BİR SERVETTİR. İKİ TARAFIN HAKKI OLAN BİR ŞEYİ BİR TARAFIN ALIP GÖTÜRMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmada,  Kıbrıs’ın güneyinde bulunan doğal gaza atıfta bulunarak, iki tarafın hakkı olan bir şeyi, bir tarafın alıp götürmesinin mümkün olamayacağını vurguladı.
 Eroğlu, Doğalgaz konusunun gündeme gelmesiyle, tüm dünyanın gözlerini yeniden Kıbrıs’a çevirdiğini belirtti.
 Rum Tarafının İsrail ile yaptığı işbirliklerinin bölgeyi, suları ısıtacağını belirten Eroğlu, ”Biz savaş değil, barış arayışı içindeyiz. Doğalgaz konusunda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yaptığım 2 öneri, BM tarafından kabul edilmiş, Rum tarafınca reddedilmiştir. Doğalgaz, BM Genel Sekreteri’nin de ifade ettiği gibi her iki halka da ait bir servettir, dolayısıyla, iki tarafın hakkı olan bir şeyi bir tarafın alıp götürmesi mümkün değildir” dedi.
 Kıbrıs Türk tarafının, barış arayışı içinde olduğunu vurgulayan Eroğlu, Kıbrıs’ta var olan gerçekleri dikkate alan, iki kurucu devlete dayalı, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devam ettiği, egemenlik ve siyasi eşitliğin olduğu bir anlaşma arayışı içinde olduklarını kaydetti.
 “MÜZAKERELER EN ERKEN ZAMANDA BAŞLAMALI”
 Rumların Avrupa Birliği dönem başkanlığı, Güney Kıbrıs Başkanlık seçimleri ve ekonomik kriz nedeniyle müzakerelerin Ekim ayına kadar erteletildiğine işaret eden Eroğlu, müzakerelere en erken zamanda başlamak istediklerini yineledi.
 Çözümsüzlüğün sorumlusunun Kıbrıslı Türkler olmadığını, Kıbrıslı Türklerin her zaman çözüm yanlısı tavır sergilediğini belirten Eroğlu, Rum tarafının, AB üyeliği ve dünyada tanınan bir devlet olmanın avantajını kullanarak anlaşmaya yanaşmadığını belirtti.
 “BASKI UYGULANMALI”
 AB’nin izolasyonları kaldırma yönündeki sözünü, BM’nin de Kıbrıslı Türkler aleyhindeki kararlarını gözden geçirme kararı alması halinde, bunun Rum tarafı üzerinde baskı oluşturacağına dikkat çeken Eroğlu, Ekim ayında başlayacak müzakerelere bir zaman limiti konması gerektiğini de dile getirdi.
 Kimsenin Kıbrıs Türk halkını daha fazla oyalamaya hakkı olmadığını, çözüm konusunda irade eksikliği olan Rum tarafına dünyanın baskı uygulaması gerektiğini söyleyen Eroğlu, “Daha yaşanabilir KKTC yaratmak, Kıbrıs Türk halkının refahını arttırmak, Anavatan Türkiye Cumhuriyetiyle ilişkileri güçlendirmek her zaman taraf olduğum genel prensiplerdir. Kıbrıs Türk halkını davasına, devletine bağlı bir halk olduğunu göstermek için uğraş verdik. Müzakere masasında oturmak, kendi devletimizi reddetmek değildir. Aksine devletimizin varlığı, müzakere masasında bizim elimizi güçlendirir” dedi.
 Devlete sahip çıkılması halinde, müzakere masasında daha dik oturabileceğini kaydeden Eroğlu, ”Devlet her şeydir, demokrasidir, mutluluktur, huzurdur ve bu devlete sahip çıkmamız gerekir” dedi.

MECLİS HEYETİ BRÜKSEL’DE FULE İLE GÖRÜŞECEK
 
Cumhuriyet Meclisi heyeti, AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stephan Fule ile toplantı gerçekleştirmek üzere bugün Brüksel'e gidiyor.
 Yapılan açıklamaya göre, CTP-BG Milletvekilleri Özdil Nami ve Teberrüken Uluçay ile DP-UG Milletvekili Hasan Taçoy'dan oluşan heyet, toplantıda Mali Yardım ve Yeşil Hat Tüzüklerinin uygulama alanlarının genişletilmesi ve halen uygulamada yaşanan birtakım aksaklıkların giderilmesi, Kıbrıslı Türklerin AB Parlamentosu'nda temsiliyeti ve sonbaharda başlaması beklenen kapsamlı çözüm müzakereleri ile ilgili konuları gündeme getirecek.
 Başbakanlığa bağlı AB Koordinasyon Merkezi Başkanı Erhan Erçin'in de eşlik edeceği heyet Komiser Fule ile KKTC saati 17.00'deki görüşmesinin ardından salı akşamı yurda dönecek.

BUGÜN FAŞİST YUNAN DARBESİNİN YILDÖNÜMÜ

15 Temmuz 1974`te adanın Yunanistan`a bağlanmasının (ENOSİS) daha fazla geciktirilmesine karşı olan EOKA`cı Rumlar ile Yunanistan`daki Albaylar Cuntası`nın Kıbrıs`taki subay ve askerleri, Enosis`i bir an önce hayata geçirmek için, bu hedefi daha uzun vadede gerçekleştirme amacında olan sözde ``Kıbrıs Cumhurbaşkanı`` Makarios`a karşı darbe yapmışlardı. Yunan askeri cuntası, Kıbrıs Türk halkını top yekûn soykırımdan geçirerek EOKA`cı Nikos Sampson`u sözde ``cumhurbaşkanı`` ilan etmişti. Darbe sırasında 2 bin kadar sol görüşlü Rum öldürülmüştü.Darbede hayatını zor kurtaran Makarios, 19 Temmuz 1974`te BM Güvenlik Konseyi`nde yaptığı konuşmada hem Yunanistan`ın amacını açık biçimde ortaya koymuş, hem yapılan katliamları hem de Kıbrıs Türklerini bekleyen tehlikeleri anlatmıştı. Olaylar had safhaya ulaşırken Türkiye, uluslararası İttifak ve Garanti Anlaşmaları`ndan doğan garantörlük hakkını kullanarak, Kıbrıs Türklerinin can ve mal güvenliğini korumak amacıyla 20 Temmuz 1974`te Barış Harekâtı`nı gerçekleştirmişti. Türkiye`nin gerçekleştirdiği Barış Harekâtı`yla Kıbrıs Türk halkının can ve mal güvenliği sağlandığı gibi, darbeciler de Kıbrıs`ta işgal ettikleri makamlardan çekilmek zorunda kalmışlardı. Yunanistan`da ise 1967`de askeri darbeyle başlayan Cunta dönemi tarihe karışmış, ülkede demokrasiye dönülmüştü.

GENEL SEKRETER: “HER YENİ ZENGİNLİĞİN HER İKİ TOPLUMUN DA FAYDASINA OLACAĞININ GÜVENCE ALTINA ALINMASI ÖNEMLİDİR”

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunu ve Kıbrıs Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılmasıyla ilgili raporunun siyasi düzeyde ifadeler içermiyor olmasına karşın, Kıbrıs’taki gündelik hayatla ilgili ilgi çekici ifadeler içerdiği haber verildi.
 Rum Politis gaztesi şunları yazdı:
 “Raporda ‘Kıbrıslılara ait her yeni zenginliğin her iki toplumun da faydasına olacağını güvence altına almamız önemlidir. Hiç kuşkusuz, doğal gaz rezervleri bulunması bütün taraflar için, Kıbrıs sorununa sürekli bir çözüm bulunması konusunda güçlü bir teşviktir’ deniliyor. Genel Sekreter bu keşfin bölgede menfaati olan herkesin çıkarına işbirliği doğurması umudunu dile getiriyor ve bütün taraflara, Yeşil Hat’taki dâhil, güvenliği istikrarsızlaştırabilecek her türlü gerilimden kaçınma çağrısında bulunuyor.”

ABD DIŞİŞLERİ BAKAN YARDIMCILIĞINA ADAY GÖSTERİLEN NULAND: "BUGÜN, KIBRIS'TA GERÇEK BİR FIRSATA SAHİBİZ"
 
ABD Başkanı Barack Obama'nın ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcılığına aday gösterdiği Victoria Nuland, Kıbrıs konusunda, "Bugün, Kıbrıs'taki 40 yıllık bölünmüşlüğü ele alma noktasında, değişen tavırlar ve koşullardan faydalanmak için gerçek bir fırsata sahibiz" dedi.
 Nuland, adaylığının onaylanması sürecinde Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin oturumunda konuşarak soruları yanıtladı.
 Senatör Jeanne Shaheen'in, "Kıbrıs konusunda ilerleme sağlamak için bir fırsatın olup olmadığına" yönelik sorusu üzerine Nuland, "Şu anda bir fırsatın olduğuna inanıyorum. Bence koşullar değişiyor, tavırlar da değişiyor, sadece Kıbrıs'ta değil, aynı zamanda Yunanistan'da ve Türkiye'de ve bundan faydalanabiliriz" diye konuştu.
 Nuland, Kıbrıs açıklarında doğal gazın olduğuna işaret ederek, "Bu, hepimizin istediği, çıkarları paylaşabilecek iki bölgeli, iki toplumlu federasyon şeklindeki çözüme ulaşılması için güçlü bir motivasyon unsuru. Kıbrıs'ın tekrar zenginleşmeye başlaması Avrupa için hayati önemde ve bunun üzerinde çalışmanın bu yönde de olumlu etkisi olacağını düşünüyorum" ifadesini kullandı.
 
YDÜ DÜNYA ROBOT YARIŞMASI’NDA 14’ÜNCÜ OLDU
 
Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Dünya Robot Yarışması’nda 14’üncü oldu.
 2013 Dünya Robot Turnuvası’nda ilk sırayı Çin Halk Cumhuriyeti’nin Zhejiang University alırken, 14’üncü sırada yer alan Yakın Doğu Üniversitesi, Dünyanın en iyi üniversiteleri arasında yer alan Harward-MIT üniversiteleri gibi bir çok üniversiteyi geride bırakarak KKTC Bayrağını Hollanda’da dalgalandırdı.
 Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, NEUIslanders’in akademik yöneticisi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rahib Abıyev, Nurullah Akkaya, Ersin Aytaç, Kamil Dimililer, Fatih Emrem ve Görkem Say’ dan oluşan takım üyelerini tebrik etti.
 
GİNE CUMHURİYETİ ANKARA BÜYÜKELÇİSİ DAOUDA BANGOURA YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ’Nİ ZİYARET ETTİ

Gine Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Daouda Bangoura, Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezuniyet törenine katıldı.
 YDÜ’den yapılan açıklamaya göre, Mütevelli Heyeti Başkanı Yrd. Doç. Dr. İrfan S. Günsel ve Kurucu Rektör Yardımcısı Tümer Garip, Gine Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Daouda Bangoura’yu makamında ağırladı.
 Ziyarette Günsel, Büyükelçi Daouda Bangoura’ya Kıbrıs Türk kültürünü tanıtan kitap hediye etti.
 Tümer Garip ise Bangoura’la yaptığı görüşmede, Afrika’lı öğrenciler açısından elçilerinin yaptığı ziyaretin önemli olduğunu kaydetti.
 
GAÜ DİL EĞİTİMİNDE ULUSLARARASI DENKLİK ALDI

Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ), İngilizce dil eğitiminde denklik ve akreditasyon kurumu Dil Öğretiminde Kalite Değerlendirilmesi ve Akreditasyonu Kurumu’ndan (EAQUALS) denklik aldığını duyurdu.
 GAÜ’den yapılan açıklamada, Avrupa Birliği eğitim kurumları ve dünya yükseköğretim kurumlarının İngilizce dil eğitimi ve dil eğitimine yönelik akademik programlarını denetleyen EAQUALS üyeliğine Türkiye’de sadece 2 üniversitenin hak kazandığı; EAQUALS tarafından yapılan incelemelerde GAÜ İngilizce Hazırlık Okulu’nun, “en kaliteli İngilizce dil eğitimi veren ikinci Türk üniversitesi” bulunduğu belirtildi.
 GAÜ İngilizce Hazırlık Okulu Direktörü Hatice Avşaroğlu, EAQUALS yetkililerinin internet sitesinden GAÜ’nün kazanmış olduğu denkliği KKTC’yi adres göstererek yayınladığı mektup ile bildirdiğini açıkladı.

GAÜ İSVİÇRE’DE “YILIN EN İYİ ÜNİVERSİTESİ ÖDÜLÜ”NÜ ALDIĞINI AÇIKLADI
 
Girne Amerikan Üniversitesi(GAÜ), geçen hafta İsviçre’nin Montreux kentinde düzenlenen törenle Oxford Europe Business Assembly (EBA) Değerlendirme Kurulu tarafından Yılın En İyi Üniversitesi (2013 Best University) ödülünü aldıklarını açıkladı.
 GAÜ CEO’su ve Yöneticiler Kurulu Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Asım Vehbi tarafından alınan ödül, GAÜ Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar’a takdim edildi.
 Dünyanın önde gelen üniversitelerinin katıldığı İsviçre Montreux’da gerçekleşen ödül töreninde 2013 Yılının En İyi Üniversite ödülünü GAÜ Küresel Bilim Ailesi adına alan Yrd. Doç. Dr. Asım Vehbi, ödülü Serhat Akpınar’a takdim etmekten onur duyduğunu belirterek, GAÜ’nün Oxford Europe Business Assembly (EBA) Değerlendirme Kurulu tarafından eğitim alanında “Best University – En İyi Üniversite” ödülüne layık görülmesinin bilim adası Kuzey Kıbrıs imajına uluslararası güç kattığına dikkat çekti.
 Ayrıca Aralık ayında düzenlenecek törende EBA’nın Serhat Akpınar’a Socrates ödülünü layık gördüğünü belirten Vehbi, GAÜ Küresel Bilim ailesi adına GAÜ Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar’a teşekkür etti.
 GAÜ Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar ödül takdim töreninde yaptığı konuşmada ödülü ülke ve GAÜ adına almaktan onur duyduğunu belirtti.
 ''Kendimizi yenmek kadar kutsal bir savaş ve sınırlarımızı aşmak kadar büyük bir zafer yoktur'' ifadelerini kullanan Akpınar, GAÜ’nün ülkeye hizmet adına kendi sınırlarını aşan bir noktada olduğunu vurguladı.

LAÜ DENİZ VE BALIKÇILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ ORAY’IN MAKALESİ BİLİMSEL DERGİDE YAYIMLANACAK

Lefke Avrupa Üniversitesi Deniz ve Balıkçılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof.Dr.rer.nat.Işık K.Oray’ın makalesi bilimsel dergide yayımlanacak.
 LAÜ Basın ve Halkla İlişkiler Birimi’nden verilen bilgiye göre, Oray’ın 2002-2008 yıllarında Doğu Akdeniz ve KKTC sularında Uzunkanat Orkinos (Albakor ) üzerinde diğer araştırmacılarla yaptığı bilimsel çalışmalar sonucu ortaya çıkan ve Doğu Akdeniz’deki Yazılı Orkinos stoğu üzerine yapılan ilk araştırmalardan biri olan “Testes development and maturity classification of Albacore ( Thunnus allalunga Bonnaterranean Sea)” adlı makalesi “Journal of Applied Ichtyology” adlı bilimsel dergide yer alacak.
 Derginin Ağustos sayısında sayfa 901-905’de yayınlanacak olan makalenin orijinalinin online olarak internet ortamında görülebildiği kaydedildi.
 
“DROMOLAKŞA” (MORMENEKŞE) KÖYÜNDEKİ KIBRIS TÜRK TOPRAĞIYLA İLGİLİ YENİ İDDİALAR
 
Larnaka’ya bağlı “Dromolakşa” (Mormenekşe) köyünde, Mustafa Mehmet Mustafa adındaki bir Kıbrıslı Türk’ün arazisinin, önce özel bir şirket olan Wadnic Trading Ltd’ye, ardından da Rum Telekomünikasyon Dairesi (Cyta) Emeklilik Yatırım Fonu’na satışının altından çıkan skandalla ilgili ortaya yeni iddialar atılmaya devam ediliyor.
 Çıkan bir haberde Kıbrıslı Türk Mustafa Mehmet Mustafa’nın, 50 arazisinin satış yolunun açılması için 7 arazisini Rum Yönetimi’ne hediye ettiği ileri sürüldü.

Rum Fileleftheros gazetesi “Kıbrıslı Türk Cyta İle İşin Olması İçin Yedi Araziyi Hediye Etti... Paket-Anlaşma Cyta’ya Yatırım Yolunu Açtı” başlık ve spotlarla ön sayfadan verdiği haberinde, Kıbrıslı Türk tarafından, yedi arazisinin “devlete” “rezilce fiyata” verilmesinin çok masum olmadığını savunarak, bu hediyenin arkasında Rum Bakanlar Kurulu’nun milyonların alım satımına gidilmesi için verdiği onayın bulunduğunu ileri sürdü.
 Haberi iç sayfalarında “Kıbrıslı Türk Tembihlenmişti... Wadnic İle Alım-Satımın İleri Gitmesi İçin Göçmenlerin Kaldığı 1,1 Milyon Euro Değerinde 7 Araziyi Bedava Verdi” başlıklarıyla verdiği haberinde, “Kim yerleşim bölgesinde 2,634 metrekarelik 7 araziyi devlete tamamen bedava verir?” diye sorarak, bu kararın arkasında muhtemelen başka teşviklerin bulunduğunu savundu.
 Gazete pastaneci olarak “vaftiz edildiği” ve daimi olarak Rum tarafında yaşadığının gösterildiği, ancak Rum tarafında kalmadığı iddia edilen Mustafa’yla ilgili durumun nedeninin, tüm belirtiler ve tanıklıklara göre, tek bir hedefi olduğunu, Bakanlar Kurulu’nun Mormenekşe’deki mülkünün satışı için yeşil ışık yakması olduğunu ileri sürdü.
 “Tembihlenmiş” Kıbrıslı Türk’ün, devasa mülkünün bir kısmını devlete verdiğini savunan gazete, ayrıntıya girerek, toplam yüzölçümü 30 bin metrekare olan geriye kalan 50 arazisinin Kıbrıslı Rum şirket Wadnic Trading Ltd’ye satış yolunun açılması için istimlak edilmeden Rum göçmenlerin kaldıkları evlerin inşa edildiği 7 araziyi verdiğini iddia etti.
 Öte yandan gazeteye konuşan İçişleri eski Bakanı Neoklis Silikiotis, Mustafa’nın “hediyesinin” kabul edilmediğini, 70 bin Euro’luk sembolik bir ödeme karşılığında toprağın alındığını söyledi.
 Silikiotis, Mustafa’nın, sonradan, Kıbrıs Türk Malları Vasiliği’nin kendisini korumadığı ve malını “beş paraya” sattığı söyleyerek Rum Yönetimi’ne karşı dava açtığını ve aldatıldığını söylediğini de anlattı.
 
KASULİDİS: “MARAŞ ÖNERİSİ FÜLE’YE SUNULACAK”
 
Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, Kıbrıs Rum tarafının kapalı bölge Maraş’ın iadesine ilişkin hazırlamış olduğu önerinin AB Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle’ye henüz sunulmadığını açıkladı.
 Kasulidis, Rum Mahi gazetesine verdiği röportajında Kıbrıs sorunu, kapalı bölge Maraş önerisi ve Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesinde (MEB) bulunan doğalgaz kaynaklarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
 Kasulidis, AB Genişlemeden Sorumlu Üyesi Füle’nin, Türkiye’nin 23 ve 24 nolu müzakere başlıklarının açılmasına hangi koşullar altında müsaade edecekleri konusunda Kıbrıs Rum tarafına girişimde bulunduğunu, kendilerinin de yakın bir tarihe, kapalı bölge Maraş’ın iadesine ilişkin hazırladıkları “öneri paketiyle” Füle’ye yanıt vereceklerini açıkladı.
 Ercan Havaalanı’nın “açılması” konusunun öneride yer almadığını vurgulayan Kasulidis, Ercan Havaalanının “açılması” yönündeki girişimlerin Lüksemburg ve Finlandiya’nın dönem başkanlıkları sırasında da Türkiye tarafından gündeme getirildiğini, Türkiye’nin bunu yeniden gündeme getirmesinin sürpriz olmayacağını öne sürdü.
 Türkiye’nin Maraş önerisine tepkisinin ne olduğunun sorulması üzerine ise Kasulidis, Füle’ye yanıtın (Maraş önerisi kastediliyor) henüz verilmediğini ve bu aşamada Türkiye’nin olası tepkisi hakkında değerlendirmelerde bulunmasının tehlikeli olacağı yanıtını verdi.
 Kasulidis “konuyu, Kıbrıs Cumhuriyetinin uluslararası yasallığını ve varlığını garanti altına alacak şekilde Maraş’ın yasal sahiplerine iade edilmesini başarmak için siyasi irade ve ciddiyetle ele aldıklarını” belirtti.
 Türkiye’nin 23 ve 24. AB müzakere başlıklarının açılması yönünde Avrupa Parlamentosu ve pek çok AB üyesi ülkede seslerin yükseldiğini ve Türkiye’de son dönemde yaşanan olayların bu yöndeki baskıları arttırdığını savunan Kasulidis, Rum hükümeti olarak “sadece reddetmek yerine, karşı öneri sunarak isterse başkaların reddetmesi” tezini güttüklerini vurguladı.
 “MÜZAKERELER KOŞULSUZ VE ŞARTSIZ BAŞLAYACAK”
 Röportajında Kıbrıs sorunu ve müzakerelere de değinen Kasulidis, “müzakerelerin Ekim ayında, koşulsuz ve şartsız başlayacağını” iddia etti.
 Kasulidis: “Elbette ilk toplantılarda, müzakerelerin zemini gibi ciddi konuların netleştirilmesi gerekecek” şeklinde konuştu ancak daha fazla açıklama yapmak istemediğini belirtti.
 Güney Kıbrıs’ın içerisinde bulunduğu ekonomik krizin Kıbrıs sorununun çözümüyle ilişkisi konusunda ise Kasulidis, ekonomik durumun, doğalgazın ve Kıbrıs sorununun özünün “birbirlerini güçlendirebilecek ancak birbirleriyle karışamayacak üç bağımsız konu olduklarını” iddia etti.
 Kasulidis, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’inde gerçekleştirdiği doğalgaz çıkarma çalışmalarına yönelik “Türk tehditlerinin” sorulması üzerine ise, kendilerinin Uluslararası Hukuk ve Deniz Hukuku Sözleşmesi çerçevesinde hareket ettiklerini, “bunları çiğnemenin sorumluluğunun bu yönde şiddet ve tehdit kullananlara ait olacağını” öne sürdü.
 Kasulidis: “Böyle bir durumda sadece bizimle mi karşılaşacaklarını sanıyorsunuz? Milyarlar tutarında yatırım yapan dev şirketleri hesaba katmayacaklar mı?” şeklinde konuştu.
 Kasulidis söyleşisinde, Rusya’nın Güney Kıbrıs’tan hiçbir şekilde daimi askeri üs talebinde bulunmadığını, Andreas Papandreu askeri havaalanının Rus uçakları tarafından kullanılmasına ilişkin herhangi bir öneri yapılmadığını da açıkladı.
 KAPALI BÖLGE MARAŞ ÖNERİSİNE ABD OLUMLU BM OLUMSUZ BAKIYOR
 Öte yandan, kapalı bölge Maraş’ın Kıbrıs Rum tarafına iadesi konusunun Kıbrıs sorununa ilişkin gelişmelerin merkezinde olacağı ancak Kıbrıs Rum tarafının gündeme getirdiği öneri veya başka bir önerinin ilerleyip ilerlemeyeceğinin belirsiz olduğu iddia edildi.
 Rum Fileleftheros gazetesi, Kıbrıs Rum tarafının son dönemde gündeme getirdiği kapalı bölge Maraş’ın açılması önerisinin iyice şekillendiğini ancak bu önerinin veya Maraş’a ilişkin başka bir önerinin ileri götürülüp götürülmeyeceğinin belli olmadığını yazdı.
 Gazete, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs Rum tarafının önerisinin son halini onaylayarak diplomatik düzeyde ileri götürülmesi talimatını verdiğini belirtirken Türkiye’nin Maraş’ın iadesi konusunda olumsuz düşündüğünün bilindiğini iddia etti.
 Avrupa Birliği’nin (AB) öneriye olumlu yaklaştığını ve AB Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle’nin Kıbrıs Rum tarafının önerisini Türkiye’ye ön görüşme çerçevesinde sunduğunu ancak olumlu bir zemin bulamadığını öne süren gazete, AB’nin yanı sıra ABD, Rusya, Fransa ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin öneriyi destekleyeceklerine kesin gözüyle bakıldığını belirtti.
 ABD’nin Kıbrıs sorununa bütünlüklü bir çözüm bulunmasından ziyade bölgedeki istikrarın sağlanması ve doğalgaz kaynaklarının sakin ve istikrarlı bir ortamda değerlendirmesiyle ilgilendiğini iddia eden gazete, ABD’nin, Maraş’ın iadesinin, Kıbrıs sorununa çakılı kalmadan dinamizm getirebileceğine inandığını öne sürdü.
 Gazete, BM’nin ise Maraş önerisine “dikkati Kıbrıs sorununun özünden uzaklaştıracağı” gerekçesiyle olumlu yaklaşmadığını, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’in de Güney Kıbrıs’ın talebi üzerine Maraş önerisini Türkiye’ye “istemeyerek” ilettiğini yazdı.
 İngiltere’nin ise öneriye “temkinli” yaklaştığı, öneriyi tam olarak reddetmeyen İngiltere’nin, Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinin ilerlememesi durumunda Maraş önerisinin sunulabileceği görüşüne hakim olduğu iddia edildi.

RUSYA’DA KARA PARA AKLAMADAN TUTUKLAMALAR
 OLAYDA GÜNEY KIBRIS’IN DA ADI GEÇİYOR


 Rusya’da kara para aklamaktan birçok tutuklamalar yapılırken, olayda Güney Kıbrıs’ın da adı geçiyor.
 Rum Haravgi gazetesi, Ticari Bankalar ve ismi açıklanmayan yaklaşık 100 Rus ve yabancı şirketin, yaklaşık 1,1 milyar doların Rusya dışına çıkarılması ve kısa ömürlü şirketler ve (Güney) Kıbrıs ile Baltık ülkelerinde taşınmaz mal alımı aracılığıyla aklanması için kullanıldığını yazdı.
 Söz konusu haberi “Ria Novosti” haber ajansının geçtiğini kaydeden gazete, olay çerçevesinde aralarında lider konumları olan 7 kişi de dahil birçok tutuklamaların gerçekleştiğini belirtti.


Bizim partnyorlarımız

XƏBƏR LENTİ

BÜTÜN XƏBƏRLƏR