Türkiyəli politoloq Üzeyir Yiğit hazırda qardaş ölkədə baş verən siyasi proseslərə dair yazı qələmə alıb.
Musavat.com həmin yazını orijinalda təqdim edir.
‘Ha dağıldı, ha dağılacak’ diye beklerken, 13’üncü görüşmenin sonunda Meral Akşener, masanın kalan üyelerini çeşitli açılardan suçlayarak masadan ayrıldığını duyurdu. Hatta yetmedi, elimizdeki anketlerde “Kılıçdaroğlu kazanamıyor.” Diyerek hem masayı sabote etti hem de CHP’nin içine fitne atmış oldu.
Enine boyuna ele alınması gereken çok nokta var ama ezcümle ortaya çıkan şu; bu masa kuruluşu itibarıyla suni ve yalan üzerine kurulmuştu. Zamanlaması AK Partinin işini kolaylaştıracak şekilde yıkılmış oldu.
Ülkenin yaklaşık yüzde 50'sinin umut bağladığı bu oluşuma, Meral Akşener bin yılın vefasızlığını yapmış oldu. Bir hışımla kalktı ve görünen o ki zararla da oturacak. İYİ Parti artık zor bir döneme girmiş bulunmakta. Suni bir oluşum olan Millet İttifakının aslında tek sorunu da bu değil. Meral Hanımın ayrılmasının konu başlıkları, tek başına İYİ Parti'nin sorunu değil aslında. Diğer partilere nazaran Meral’in partisi daha çok sesli olduğu için iç baskılara dayanamadı ve parti meclisinin kararına boyun eğmek zorunda kalan ilk lider o oldu.
CHP içinde de bu sorun mevcut, diğer partilerde de.
Kısa bir dijital tarih geçmişi yapınca, 6’lı Masa’nın uzun zaman CHP ve İP arasında ki soğuk savaşın baskısı altında toplandığını görürüz. Hatta bu soğuk harbi, iki büyük şehir belediyesinin reisleri şahsi fikirlerini iki partinin liderini kullanacak kadar ileri götürdüler. Önce Meral Hanım İstanbul ve Ankara üzerinde otorite kurdu. Sonra tartışmalar şekillenince tahterevalli misali bi CHP bi İP denklemi indi çıktı. Son süreçte, İstanbul Meral’le Ankara CHP’yle yakınlaştı. Bunun sebebi, liderlerin baskınlığı mı belediye başkanlarının kaygan zemini mi? Ayrıca yazılması gereken bir konu.
İYİ Parti'nin kurulma sürecinden bu yana, CHP’nin gösterdiği fedakarlıklar, aslında Türkiye siyasi tarihinde ender karşılaşacağımız durumlardan biriyken. İnsanlık tarihin çokça tecrübe ettiği “nankörlük” kısmıysa, yine iyilik yapılan tarafından olması, bizi şaşırtmadı.
Bu masa göçüğü, daha çok şeylere gebe yaklaşan seçimin ana konuları bu uzun birlikteliğin suçlamaları ve iktidarın her bileşenle dalga geçme cümleleriyle devam edeceğini görüyorum.
Sanırım 3. Bir ittifak oluşumu ortaya çıkacak Muharrem İnce ve Meral Hanım merkezli olacağını düşündüğüm bu oluşum “milliyetçi cephe” olarak açılacak ama sanırım Ümit Özdağ bu oluşuma alınmayacak.
Şu ana kadar yapılan anketler ve analizler çöp oldu. TV ekranları analistlerle doldu taştı. Tahmin edenler, ben demiştim diyenler, bu iş bitti diyenler… Deprem gündemi birden seçim gündemine döndü. AK Parti kendi kendini sabote etmezse bu seçimin galibi diyebiliriz.
Masa’nın denenmeden parçalanması gelecek kaygısı duyan kitleleri AK Parti'ye itecektir. İYİ Parti'den giden oylar henüz seçime girme yetkisi olmayan Ümit Özdağ’a gidecekse o da birine peşkeş çekmek durumunda kalacak.
Görelim önümüzde ki salı birçok şey söylenmiş olacak.
Üzeyir YİĞİT, Ankara 
