İnsanlara hürriyət, millətlərə istiqlal!

Şimali Kiprdən yeni xəbərlər (19 iyun)

675 19.06.2013 13:01 Yavru Vatanın səsi A A

EROĞLU: “BARIŞ İÇİNDE BİR DÜNYA, KARDEŞÇE, DOSTÇA YAN YANA YAŞAYAN ÜLKELER, SAVAŞAN DEĞİL BİR BİRİNE DESTEK OLAN ULUSLAR İSTİYORUZ”
 
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu barış içinde bir dünya, kardeşçe, dostça yan yana yaşayan ülkeler, savaşan değil bir birine destek olan uluslar istediklerini söyledi.
 KKTC Üniversiteler Spor Oyunları kapanışı ve ödül töreni önceki akşam gerçekleştirildi. Eroğlu, DAÜ-BeachClub’da yer alan ödül töreninde bir konuşma yaptı.
Eroğlu konuşmasında bu sefer spor ambargolarına değinmeyeceğini, suskunluğunun yeterli mesajı vermesini umduğunu söyledi.
 Mart ayında başlayan ve Mayıs ayı sonuna dek süren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Üniversiteler Spor Oyunları’nın gerçekleşmesine katkı koyan, oyunlarda yarışan herkesi kutlayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, 8 üniversiteden yaklaşık bin 300 öğrencinin 16 branşta yarışmasını sağlayan bir organizasyon düzenlemenin takdir edilecek bir iş olduğunu ifade etti.

DIŞİŞLERİ BAKANI ERK: “LİDERLER SEVİYESİNDE DEVAM EDEN MÜZAKERELERİN DAHA ALT BİR SEVİYEYE ÇEKİLMESİNE VE BU ÇERÇEVEDE ‘MÜZAKERECİ’ ATANMASINA KARŞIYIZ”
 
Dışişleri Bakanı Kutlay Erk, hükümetin, yerleşik Birleşmiş Milletler parametreleri çerçevesinde Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla 1968 yılından bu yana Ada’daki iki taraf arasında liderler seviyesinde devam eden müzakerelerin daha alt bir seviyeye çekilmesine ve bu çerçevede “müzakereci” atanmasına karşı olduğunu ifade etti.
 Dışişleri Bakanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, Kutlay Erk, Rum basınında yer alan haberlerde müzakere grubu için adı geçen GKRY eski Başsavcısı AlekosMarkidis’in Rum tarafının müzakereci atamasına karşı olduğunu, müzakereci atanmış bir gruba katılmayacağını belirttiğine dikkat çekerek, hükümetin müzakere sürecine ilişkin görüşlerini açıkladı.
 “Kıbrıs sorununu BM şemsiyesi altında devam eden müzakereler çerçevesinde kapsamlı bir çözüme ulaştırmanın önem ve ivediyet kazandığı bu dönemde, mevcut müzakere zemini ve modalitelerinin müzakereci atama gibi yeni uygulamalarla değiştirilmesi sadece süreci uzatmaya ve sıkıntıya sokmaya hizmet edecektir” diyen Kutlay Erk, “Kıbrıs Türk tarafı olarak isteğimiz, liderler seviyesinde, çözüm odaklı, anlamlı müzakerelerin bir an önce başlaması ve sonuçlandırılmasıdır. Çözüm sürecini uzatacak her türlü eylem ve düzenlemeye karşı olduğumuzun ilgili tüm taraflarca bilinmesi gerekmektedir” dedi.
 Markidis’in Rum basınında yer alan demecinde ayrıca Ercan Havaalanı ve Maraş konularına da değindiğini ve çözümden önce Maraş’ın geri verilmesi karşılığında Ercan Havaalanı’nın uluslararası kullanıma açılmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını ifade ettiğini kaydeden Erk şöyle devam etti:
 “Maraş’ın bütünlüklü bir çözümün parçası olduğunun ve kapsamlı bir çözüm haricinde ele alınmasının mümkün olmadığının bir kez daha altını çizmek gerekmektedir. Ercan Havaalanı’nın uluslararası uçuşlara açılması ise, 2004 yılı referandumunun hemen sonrasında dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın 28 Mayıs 2004 tarihli raporunda (S/2004/434) Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyonun haksızlığının altını çizen izolasyonun sona erdirilmesi çağrısı ve Avrupa Konseyi’nin 26 Nisan 2004 tarihinde izolasyonun kaldırılması yönünde yaptığı çağrı doğrultusunda Kıbrıslı Türklere uluslararası toplum tarafından verilen taahhütlerin bir gereği olup, müzakere sürecinden bağımsız olarak ivedilikle gerçekleştirilmesi gereken uluslararası bir yükümlülüktür.
 Dolayısıyla “Maraş’a karşılık Ercan Havaalanı” gibi bir pazarlık yersizdir. Maraş konusunun bütünlüklü bir çözümün parçası olduğu gerçeğinden yola çıkarak, bu bütün içinden bazı unsurların seçilerek ayıklanmasının süreci bozacak, uzatacak ve bütünlük kurulmasını imkansızlaştıracak bir yaklaşım olduğunu da hatırlatmakta yarar görüyorum.“
 Dışişleri Bakanı Kutlay Erk, GKRY liderliğinin zaman kaybetmeden kapsamlı çözüme odaklanacağını ümit ettiğini ifade ederek, “Elli yıldır devam etmekte olan müzakere sürecinde Kıbrıs Türk tarafı olarak her zaman olduğu gibi, bundan sonra da yerleşik BM parametreleri çerçevesinde kalıcı ve adil bir çözüm bulunmasına samimiyetle katkı koymaya devam edeceğimizi bir kez daha vurgularız” dedi.

"Rusya'dan son 20 yılda Güney Kıbrıs'ta offshore'a 31 milyar dolar gitti"

 Rusya'dan Kıbrıs'taki offshore hesaplarına akan paralarla ilgili son veri:  Voxeu.org sitesinin yayımladığı rakamlara göre, son 20 yılda Rusya'dan Güney Kıbrıs'taki offshore hesaplarına yatan paranın miktarı 31 milyar dolar olarak hesaplandı.

Helsinki'deki Aalto Üniversitesi ve Kanada'daki Batı Ontario Üniversitesi uzmanlarının verilerine göre, Güney Kıbrıs'taki offshore hesaplarında Rusya kaynaklı mevduatlarının toplamı 31 milyar dolar. Bunun 19 milyar dolarının gerçek kişilere ve işletmelere, 12 milyar dolarının bankalara ait olduğu belirtiliyor.

Devlet istatistik kurumu Rosstat'ın verilerine göre, Güney Kıbrıs, Hollanda'dan sonra Rusya'dan en fazla yatırım yapılan ikinci ülke. Güney Kıbrıs ise, Rusya'ya en fazla yatırım yapan ülkeler sıralamasında İngiltere ve İsviçre'den sonra üçüncü sırada.

Araştırmada, Güney Kıbrıs'taki offshore hesaplarına Rusya'dan yapılan yatırımların büyük bölümünün kara para aklama amacı taşıdığı ve bir bölmünün daha sonra ülkeye yabancı yatırım şeklinde geri döndüğü belirtildi.

Rusya'daki resmi verilere göre, 2012 yılında Rus şirketler offshore hesaplarına toplam 565,5 milyar ruble yatırdı. (TürkRus.com)

Bizim partnyorlarımız

XƏBƏR LENTİ

BÜTÜN XƏBƏRLƏR