İnsanlara hürriyət, millətlərə istiqlal!

Şimali Kipr xəbərləri (17 iyul)

403 17.07.2013 15:31 Yavru Vatanın səsi A A
EROĞLU: “BARIŞ HAREKATI İLE KKTC DEVLETİ’NİN COĞRAFYASI ÇİZİLDİ”


 Barış Harekatı ile KKTC Devleti’nin coğrafyasının çizildiğini söyleyenCumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının bu devletin çatısı altında özgürce yaşamanın mutluluğu içerisinde olduğunu söyledi.
 Eroğlu, bir süre önce kendisine “Onursal Başkan” belgesi takdim eden Türk Barış Kuvvetleri (TBK) Gaziler Derneği’nin Gazimağusa Şubesi’ni ziyaret ederek gazilerle bir araya geldi.
 Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ziyarette, dernek üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, “Onursal Başkanlık” belgesinin kendisi için “büyük onur” olduğunu belirterek, bu kararı alanlara teşekkür etti.
 Devlete sahip olmanın, sahip olunacak en kutsal varlık ve gerçek olduğunu kaydeden Eroğlu, devlet içinde bazı sorunlar ve sıkıntıların olabileceğini belirtti.
 Bugünkü huzur ve güven ortamının Türkiye’ye borçlu olunduğunu söyleyen Eroğlu, “ Anavatan Türkiye ile birlikte Barış Harekatı’nı yapmamış olsaydık, bugün Türk bulunamayacaktı” dedi.
 Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, KKTC’nin kurulmasında gazilerin de büyük katkıları olduğunu vurgulayarak teşekkür etti.
 CUMHURBAŞKANI EROĞLU: “EKİM’DEKİ MÜZAKERELER SON ŞANS”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs sorununun konuşulmayan ve müzakere edilmeyen bir yanı kalmadığını yineleyerek, müzakerelerin sonsuza dek ucu açık devam edemeyeceğini, Ekim ayında başlaması muhtemel müzakerelerin çözüm için son şans olduğunu vurguladı.
 “DÜNYA VE AB TANIMIYOR AMA KKTC DİYE BİR DEVLET OLDUĞUNU BİLİYOR”
 Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, dünyanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımasa da KKTC diye bir devlet olduğunu bildiğini söyledi.
 Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Avrupa Birliği bize ambargo uyguluyor ama burada özgürce yaşayan insanlar olduğunu ve kendileri tanımasa da bir devletimiz olduğunu biliyor. Geriye bir anlaşma eksikliği vardır veya anlaşma olmayacaksa bir tanınma eksikliği vardır” dedi.
 Müzakerelerin 1968 yılından beridir sürmekte olduğuna dikkat çeken Eroğlu, müzakerelerin sonsuza kadar süremeyeceğini çünkü artık Kıbrıs Türk halkının sabrı kalmadığını ifade etti.
 “ANASTASİADİS’TEN İSTEDİĞİMİZ…”
 Cumhurbaşkanı Eroğlu, ”Bizim şimdi yeni lider Anastasiadis’ten istediğimiz 1,5-2 sene içerisinde artık bu sorunu çözelim. Niyetleri varsa çözülür” diye konuştu.
 Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafının “Ben AB üyesiyim, Kıbrıs Cumhuriyeti’yim dünya beni tanır , Türkiye’nin AB’ye girişte önünü keserim” düşüncesiyle hareket etmesi halinde fırsatın kaçırılmış olacağını belirtti.
 Kıbrıs sorununun çözümünde Ekim ayında başlaması öngörülen müzakerelerin son fırsat olacağını yineleyen Eroğlu, “Ekim ayında başlayacak müzakerelerle bir sonuca ulaşırsak Kıbrıs sorunu çözülür. Ulaşamazsak bugünkü var olan gerçekler devam eder” dedi.
 “TÜRKİYE’NİN GARANTİSİ OLMAZSA OLMAZ”
 Kıbrıs Türk halkının Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden asla vazgeçmeyeceğini söyleyen Eroğlu, “AB garantisi bizi ilgilendirmez. Çünkü Türk’ten başka hiç kimse evlatlarını Kıbrıs Türkü’nü koruması için sefere yollamaz ve canını feda etmez” dedi.
 Cumhurbaşkanı Eroğlu Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin olmazsa olmaz olduğunu, bulunacak bir çözümde adadaki gerçeklerin göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi.


 DIŞİŞLERİ BAKANI ERK : “ŞEHİR DİPLOMASİSİNE; SİYASİ, YURTAŞ VE SİVİL TOPLUM DİPLOMASİSİ KADAR ÖNEM VERİYORUZ”
 
Dışişleri Bakanı Kutlay Erk, bakanlığının, yerel yönetimlerin uluslararası alanda kurduğu üyelikleri önemsediğini ifade ederek, siyasi, yurttaş ve sivil toplum diplomasisi kadar, şehir diplomasisine de önem verdiğini vurguladı.
 Girne Belediyesi’ne yaptığı ziyarette konuşan Dışişleri Bakanı Kutlay Erk,
 ekonomik ve politik izolasyon altında bulunan ülkenin her türlü yurtdışı temsiliyetinin önem taşıdığına işaret ederek, Kıbrıs Türkü’nün sesini dış dünyaya duyurma ve Kıbrıs sorunuyla ilgili kendi duruşunu izah etmede sıkıntı olduğunu söyledi.
 Bakanlığın bu sınırlı imkanı azami ölçüde kullanma ihtiyacı olduğu ve dış temsilcilik kanalıyla yapabilecekleri bulunduğunu belirten Bakan Erk, bunu güçlendirmek için de, yerel yönetimlerin kendi kapasitelerinde kuracağı bağlantı ve çalışmalar olduğunu kaydetti.
 “Siyasi izolasyonlar nedeniyle bakanlığın ulaşamadığı yerlere yerel yönetimler şehir diplomasisi bağlamında ulaşabilirler” diyen Bakan Erk, bu kapsamda üç büyük belediye; Lefkoşa, Gazimağusa ve Girne Belediyesi ile görüşme gerçekleştirdiğini söyledi.
 Bu belediyeleri ”dışilişkileri zengin ve yurtdışı temasları yoğun” belediyeler olarak niteleyen Bakan Kutlay Erk, sözkonusu belediyelerle yaptıkları görüşmelerde, Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşmelerin de başlayacağı bir dönemde; belediyelerle, şehir diplomasisi ile ne gibi bir eşgüdüm içerisinde çalışabilecekleri, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs sorunundaki çözüm öneri, beklenti ve haklarını üçüncü taraflara nasıl anlatabileceklerini ele aldıklarını kaydetti.
 Yerel yönetimlerin her zaman dış bağlantı kurmaları, bunu çeşitlendirmelerini arzu ettiklerini ifade eden Dışişleri Bakanı Kutlay Erk, bu dış bağlantılara örnek olarak Girne Belediyesi’nin İslam Belediyeler Birliği’ne üye olmasını gösterdi.
 Bu tür uluslararası üyeliklerin Dışişleri Bakanlığı’nın çalışma yapabileceği sahalar olmadığını da ifade eden Dışişleri Bakanı Erk, dışişlerinin yerel yönetimlerin kurduğu bu önemli alanları kullanması gerektiğini vurguladı.

DIŞİŞLERİ BAKANI ERK: “KALECİK’TE DENİZE SIZAN MAZOT OLAYIYLA İLGİLİ BM VE TÜRKİYE NEZDİNDE GİRİŞİMLERDE BULUNDUK”
 
Dışişleri Bakanı Kutlay Erk, Kalecik’te denize sızan mazot olayıyla ilgili BM ve Türkiye nezdinde girişimlerde bulunduklarını açıkladı.
 Denize yayılan mazotun yeterli ekipman bulunamadığı için henüz bariyerlerle havuz içerisine alınamadığını da belirten Bakan Erk, bunun için Türkiye’den bariyer ve ekipman talebinde bulunduklarını belirtti.
 Kutlay Erk, yaşanan olayın bir cezası olacağını ancak kendilerin daha çok yaşanan çevre felaketine odaklandıklarını kaydetti.
 Konunun BM nezninde de takip edildiğini belirten Bakan Erk, nelere ihtiyaç olduğu konusunda teknik destek alındığını ve yapılması gerekenin sızıntının bariyerlere havuz içerisine alınması işlemi olduğunu vurguladı.
 Ayrıca Erk, Turizm Çevre ve Kültür ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlıkları teknik personelinin özverili çalışmalarıyla tüm imkanları seferber ettiğini ifade etti.


 TBMM BAŞKANI ÇİÇEK: "KIBRIS'TA KALICI BİR BARIŞ OLSUN DİYE HEP BERABER UĞRAŞTIK”

 

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, KKTC Ankara Büyükelçisi Mustafa Lakadamyalı ve beraberindeki KKTC Mücahitler Derneği yöneticilerini kabul etti.Çiçek, kabulde yaptığı konuşmada, "Kıbrıs'ta kalıcı bir barış olsun diye hep beraber uğraştık epey de sıkıntılar çektik hala da çekiyoruz. Maalesef uluslararası camianın terazisi bozuk" dedi.

Kıbrıs Barış Harekatı'nın üzerinden 39 yıl geçtiğini, bu harekatın çok başarılı ve önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Çiçek, "O tarihe gelinceye kadar ne acılar, sıkıntılar çekildiğini, nasıl Rum mezalimi ile karşı karşıya olunduğunu hepimiz biliyoruz. Katledilen çocukları, şehit edilen insanları, evinden yurdundan edilen insanları hep hatırlıyoruz" dedi.
 Türkiye'nin, her defasında yardımcı olmaya, KKTC'nin haklı sesini dünyaya duyurmaya çalıştığını belirten Çiçek, "Ama maalesef uluslararası politikalarda bu çığlıkları duyurmak çok kolay olmuyor. Herkes kendi tırnağı ile kendi başını kaşıyor. Nitekim şimdi Suriye'de, başka yerde olanları duymadıkları gibi" diye konuştu.
 20 Temmuz Barış Harekatı'nın 39. Yıldönümü dolayısıyla ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Lakadamyalı, Kıbrıs adasında başı dik, özgür ve güven içerisinde yaşamanın koşullarının, 20 Temmuz sabahı başlayan barış harekatının sonucu oluştuğunu kaydetti.
 Harekatla, sadece adaya değil bölgeye de güven ve huzur ortamının geldiğini belirten Lakadamyalı, KKTC'nin Türkiye sayesinde geleceğe güvenle baktığını söyledi. Lakadamyalı, adada kalıcı, adil ve kapsamlı bir anlaşma sağlanması için çaba harcadıklarını belirtti.

 

KIBRIS RUM TARAFININ MÜZAKERECİSİ MAVROYANNİS
 
Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs sorunu müzakerecisi resmen Andreas Mavroyannis oldu.
 Rum radyosunun haberine göre, dün toplanan Rum Ulusal Konseyi, Kıbrıs Rum tarafının müzakerecisinin Andreas Mavroyannis olmasını kararlaştırdı.
 Habere göre Rum Hükümet Sözcüsü Hrisotos Stilianidis, Ulusal Konsey toplantısının tamamlanmasının ardından yaptığı açıklamada, Mavroyannis’in atanması kararının, Rum Ekologlar ve Çevreciler Hareketi’nin çekimser kalmasının dışında diğer parti temsilcileri tarafından o birliğiyle alındığını açıkladı.
 Kıbrıs Türk tarafı ise Rumların bu adımını yakından izliyor. Milliyet’e konuşan üst düzey bir yetkili, “Daha önce de Rumların görüşmecisi vardı. Şimdi boş olan koltuğa Mavroyannis atanmış oldu” dedi.

BM Genel Sekreteri’nin misyonunun “görüşmeleri iki lider yürütür” şeklinde olduğunu anlatan yetkili, “Şu anda Kıbrıs Türk tarafında Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun Özel Görüşmecisi Osman Ertuğ. Osman Ertuğ ile Mavroyannis süreci götürecek. Gerektiği noktalarda liderler sürece müdahil olacak” diye konuştu.


 YUNANİSTAN VE GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ DIŞİŞLERİ BAKANLARI GÖRÜŞTÜ
 
Yunanistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos, resmi ziyaret için Atina'da bulunan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yannis Kasulidis'le bir araya geldi.
 Toplantının ardından yapılan basın toplantısında, Kasulidis, Lefkoşa'nın daimi müzakerelere ihtiyacı olduğunu, iki ülke arasındaki müzakere ve istişare sıklığının daha da artacağını kaydetti.
 Akdeniz'deki doğalgaz meselesiyle ilgili soruyu da yanıtlayan Kasulidis, "Biz Kıbrıs olarak bunu (doğalgazı), sorun ve anlaşmazlıklarımızı çözümlemek için ek bir teşvik olarak algılıyoruz. Dilerim diğer tarafta da aynı siyasi irade vardır" dedi.
 Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras'ın ABD ziyareti sırasında Kıbrıs konusunun gündeme gelip gelmeyeceğiyle ilgili soruyu ise Kasulidis, "Kıbrıs konusu Yunan hükümetinin her türlü üst düzey temaslarında gündeme geliyor" şeklinde yanıtladı.
 Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, şubat ayında ABD-İsrail ortaklığının Kıbrıs'ta LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) terminali kurmasına yönelik ön anlaşmayı imzalamıştı.

GÜNEY KIBRIS-YUNANİSTAN-İSRAİL ARASINDA ÜÇ ANLAŞMA
 Rum Fileleftheros Gazetesi,Kasulidis’in, Yunan mevkidaşıyla görüşmesinde, Rum Dışişleri Bakanlığı Enerji Dairesi Müdürü Büyükelçi Tasos Conis’in Atina’ya gitmesi ve Güney Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail arasında imzalanması söz konusu olan üç anlaşmaya ilişkin ayrıntıları ele alması kararının çıktığını belirtti.

Conis’in gündeminde olacak üç anlaşmadan ilkinin, Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasında “deniz bölgelerini kapsayan bir arama kurtarma anlaşması olduğunu, söz konusu anlaşmaya, Yunanistan’ın ricası üzerine, hava sahanlığının dahil edilmeyeceğini belirten gazete, Güney Kıbrıs ile İsrail arasında, arama kurtarma alanında bir anlaşmanın mevcut olduğunu da hatırlattı.
 Habere göre, ikinci anlaşma, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail arasında imzalanacak olan “Enerji ve Sular İşbirliği Memorandumu” anlaşması olacak.
 Gazete, bu anlaşmanın, “üç ülkenin doğalgaz ve denizler konularında işbirliği yapmalarını öngören siyasi bir metin olacağını, hemen sonuç getirecek bir anlaşma olmaktan ziyade siyasi mesajlar göndereceğini” yazdı.
 Üçüncü anlaşmanın ise, deprem ve doğal afetlerle başa çıkılmasını öngören “Sivil Koruma” anlaşması olacağını belirten gazete, anlaşmaya üç ülkenin yanı sıra, Romanya ve Bulgaristan’ın da imza atmasının olası olduğunu vurguladı.
 
BUTTENHEİM KONSEY’E BİLGİ VERDİ

 

BM Güvenlik Konseyi üyelerinin , Kıbrıs’ta görev yapan BM Barış Gücü UNFICYP’in görev süresinin altı ay daha uzatılması konusunu görüştüğü; BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim’in Konsey’e bilgi verdiği bildirildi.
 Rum Fileleftheros: “İngiliz Rapor Taslağı Sürprizsiz – Buttenheim Güvenlik Konseyi’ni UNFICYP Konusunda Bilgilendirdi” başlıkları altında verdiği haberinde, Güvenlik Konseyi’nin, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un son raporu temelinde dün toplanarak, UNFICYP’in Kıbrıs’taki görev süresinin altı ay daha uzatılmasını görüştüğünü yazdı.
 Gazete, görev süresinin uzatılmasına ilişkin, geleneksel olarak İngiltere tarafından hazırlanan raporun  Güvenlik Konseyi’ne sunulduğunu; Buttenheim’in Konsey’e konuya ilişkin bilgi verdiğini belirtirken, diplomatik bir kaynağa dayandırarak, İngilizlerin raporunun içeriğinin bir önceki raporla “tıpatıp” aynı olduğunu iddia etti.
 Habere göre, raporda, Ekim ayında Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinin başlayacak olması da göz önüne alınarak “eşit mesafeli bir tutum” izlendi.
 Gazete, Buttenheim’in toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, toplantının “yapıcı bir toplantı olduğunu” ve Güvenlik Konseyi üyelerinin UNFICYP’in görev ve çalışmalarına yönelik desteklerini yinelediklerini söylediğini yazdı.
 Habere göre Buttenheim, bir soru üzerine, sonbaharda müzakerelerin başlamasının beklendiğini ve Güvenlik Konseyi üyelerinin “kesin desteklerini” ifade ederek, Lefkoşa’da Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’in biraraya geldikleri yemek sırasında “görüşmenin çok iyi geçmesini memnunlukla karşıladıklarını” söyledi.
 Kıbrıs Rum tarafının müzakereci atayacak olmasından memnuniyet duyduğunu ve bu hareketin “yardımcı olacak olumlu bir hareket olacağını” öne süren Buttenheim, “her iki tarafın da hazırlık yaptığına eminim. Bu konuda hiçbir şüphem yok” şeklinde konuştu.
 Gazete, İngiltere’nin raporunun Güvenlik Konseyi Genel Kurulu’ndaki ilk görüşmesinin bugün yapılacağını ve raporun 30 Temmuz’da onaylanmasının beklendiğini vurguladı.
 Rum Haravgi gazetesine göre ise Buttenheim açıklamasında, Anastasiadis-Eroğlu yemeğinin iyi geçtiğini Güvenlik Konseyi üyelerine iletti ve “gelecekte böyle görüşmeleri dört gözle beklediklerini” de ifade etti.
 
RUMLARIN KKTC’DEKİ KUMARHANELERDE YAPTIKLARI HARCAMALAR AZALDI
 
KKTC’deki kumarhaneleri ziyaret eden Rumların sayısında ve kumarhanede yapılan harcamalarda azalma gözlemlendiği belirtildi.
 Rum Fileleftheros gazetesi, kredi kurumları ve kredi kartı işlem şirketleri “JCC”ye dayanarak, KKTC’deki kumarhanelerde geçtiğimiz ay harcanan miktarın, 413 işlem karşılığında 25 bin 314 Euro olduğunu yazdı.
 Habere göre KKTC’de, Mayıs ayında Rumlar tarafından kumarhanelerde harcanan miktar 43 bin Euro olurken, Nisan ayında bu rakam 48 bin Euro olarak tespit edildi.
 Gazete, Kıbrıslı Rumların, Güney Kıbrıs yerine KKTC’de tatil yaptıklarını; Türkiye’ye seyahat eden Kıbrıslı Rumların sayısında da artış gözlemlendiğini yazdı.
 Habere göre Kıbrıslı Rumlar, KKTC’deki otellerde konaklama için Haziran ayında 163 bin 80 Euro, Mayıs ayında 107 bin 202 Euro, Nisan ayında ise 98 bin Euro harcadı.
 Gazete Kıbrıslı Rumların, Ocak ayından Haziran ayına kadar KKTC’deki otellerdeki konaklamalar için, kredi kartlarıyla, 800 bin 105 Euro; aynı dönem zarfında kumarhaneler için ise, toplam 357 bin 63 Euro harcadığını yazdı.
 Kıbrıslı Rumlar tarafından Ercan Havaalanı üzerinden Türkiye’ye yönelik satın alınan uçak biletlerinde de artış gözlemlendiğini yazan gazete, İstanbul ve diğer yerler için Haziran ayında kredi kartlarıyla, 147 bin 641 Euro harcanırken, Mayıs ayında bu rakamın 88 bin 862 Euro, Nisan ayında ise 48 bin 924 Euro olduğunu belirtti.
 Gazete, gerek Kıbrıs’ta gerekse Türkiye’de kredi kartlarının kullanımıyla, Türkiye’ye yönelik seyahatlara yönelik satın alınan biletler için, toplam 1 milyon 251 bin 97 Euro harcandığı da yazdı.

 

KIBRIS TÜRM MALLARI VASİLİĞİ YETKİLİSİ ARAŞTIRMA KOMİTESİNE İFADE VERDİ
 
Kıbrıs Türk Malları Vasiliği Müdür Vekili Meri Lambru, dün, “Dromolakşa” (Mormenekşe) köyünde, Kıbrıslı Türk Mustafa Mehmet Mustafa’nın arazisinin, önce özel şirket Wadnic Trading Ltd’ye, ardından da Rum Telekomünikasyon Dairesi (Cyta) Emeklilik Yatırım Fonu’na satışıyla ilgili soruşturma yürüten Araştırma Komitesi’ne ifade verdi.
 Rum Alithia gazetesi “Mustafa 2,6 Milyon Euro Kaybetti” başlığıyla verdiği haberinde, Lambu’nun komiteye sunduğu verilere göre Mustafa’nın, Mormenekşe’deki malının alım-satım işleminden, mülkün gerçek değeri temelinde, 2,6 milyon Euro kayba uğradığını yazdı.
 Lambru ifadesinde, Mustafa’yla yapılan temaslara ve söz konusu Kıbrıs Türk malının alımıyla ilgili gerçekleştirilen, o zamanki Kıbrıs Türk Malları Vasisi Neoklis Silikiotis’in de katıldığı toplantılara değindi.
 Mustafa’nın 7 arsasını Rum Yönetimine hediye etmek istediğini, ancak bunun kabul edilmediğini; Mustafa’ya bu 7 arsasına karşılık sembolik olarak 70 bin Euro verildiğini de anlatan Lambru, Mustafa’nın diğer arsalarının da ucuza satın alınmasıyla ilgili izahatlarda bulundu.
 Rum Fileleftheros gazetesi de haberinde Lambu’nun ifadesinin yanı sıra Kıbrıs Türk mallarıyla ilgili sunduğu verilere yer verdi.
 Lambru’nun söylediklerine göre, 1974’ten bugüne Rum tarafından bulunan ve toplam alanı 455 bin 307 dönüm olan Kıbrıs Türk mallarının binde 7,8’inin (devrinin) onaylandığını kaydeden gazete, Kıbrıs Türk mallarının 848 bin 858 dönüm olduğu tüm Kıbrıs çapında ise, toplam alanı 3 bin 549 dönüme denk gelen binde 4,2’sinin devrinin onaylandığını yazdı.
 1974’ten bugüne kadar, Kıbrıs Türk mallarının devriyle ilgili Vasiliğe yapılan toplam başvurulardan 483’ünün onaylandığını; bölgelere göre bunlardan 51’inin Lefkoşa (Rum kesimi), 283’ünün Larnaka, 100’ünün Limasol ve 49’unun Baf’ta bulunduğunu kaydeden gazete, reddedilenler konusunda ise Rum Tapu ve Kadastro Dairesi’nden veriler istenmesi gerektiğini belirtti.
 
GİRNE İLE BÜKREŞ BELEDİYESİ’NİN “KARDEŞLİK PROTOKOLÜ” ÇERÇEVESİNDE İLK ETKİNLİK YAPILDI
 
Girne Belediyesi ile Romanya-Bükreş 4.Bölge Belediyesi arasında imzalanan “Kardeş Şehir Protokolü” çerçevesinde öğrenci değişimi programının ilk adımının Girne’de gerçekleştirildiği bildirildi.
 Girne Belediyesi’nden yapılan açıkalmaya göre, değişim programı, Romanya –Bükreş 4.Bölge Belediyesi’nden, farklı okullarda eğitim gören 13-18 yaş arasındaki 20 öğrenci ve 5 eğitmenin katılımıyla Girne Dome Otel’de yapıldı.
 10 gün boyunca misafir edilen heyet, ülkenin tarihi , kültürel ve turistik mekanlarını gezdi; hazırlanan programla Kıbrıs Türk kültürünü yakından tanıma fırsatı buldu.
 Öğrenci değişim programının ikinci ayağı, 21 Temmuz’da Girne’den 13 ile 18 yaş arasındaki öğrencilerin Romanya’ya gitmesi ile devam edecek.


Bizim partnyorlarımız

XƏBƏR LENTİ

BÜTÜN XƏBƏRLƏR