İnsanlara hürriyət, millətlərə istiqlal!

Şimali Kipr xəbərləri (08 iyul)

511 08.07.2013 22:27 Yavru Vatanın səsi A A


EROĞLU: “RUMLAR KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDE ZAMANA OYNUYOR”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rumların Kıbrıs sorununun çözümünde “zamana oynadıklarını” vurgulayarak “Bizi müzakere masasında tutup yılları geçirmeye çalışıyorlar” ifadesini kullandı.

Güney Kıbrıs’ta da Kuzey Kıbrıs’ta bir devlet olduğu gerçeğini dünyanın gözüne sokma çabasında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Müzakere masasına oturduğumuzda nasıl bir anlaşma düşüncesinde olduğumuzu defalarca söyledik. Biz ne istediğimizi biliyoruz, mühim olan da budur” dedi.

Amaçlarının kalıcı ve yaşayabilir bir anlaşma yapabilmek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Bu mümkün mü?” diye sordu ve “Rumların uzlaşmazlığı nedeniyle bunu mümkün hale getiremedik. Kıbrıs Türk tarafı görevini yaptı. Genel Sekreterlerin ortaya koyduğu anlaşma metinlerini kabul ederek anlaşma niyetinde olduğunu ortaya koydu, dünyaya gösterdi. Bu niyette olmayan, anlaşma metinlerini kabul etmeyen Rumlardır... Anlaşma olsa da olmasa da bir devletimiz vardır. Mühim olan bu gerçekleri müzakere masasına yansıtıp anlaşmaya varmaktır”ifadelerini kullandı.
Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği’nde düzenlenen Madalya ve Onur Belgesi takdim töreninde konuşan Eroğlu, KKTC’ye sahip çıkılması gerektiğini vurgulayarak Türkiye ile işbirliğine devam edilmesi gerektiğine işaret etti.

Eroğlu, Maraş konusuna da değinerek, “Maraş bütünlüklü çözümün parçasıdır. Maraş verilecek mi verilmeyecek mi tartışmasını her gün yapmanın bir anlamı yoktur” dedi, Türkiye’nin de düşüncesinin kendileri ile aynı doğrultuda olduğunu vurguladı.
“GÜNEY KIBRIS’TA DA KUZEY KIBRIS’TA BİR DEVLET OLDUĞU GERÇEĞİ”
Güney Kıbrıs’ta da Kuzey Kıbrıs’ta bir devlet olduğu gerçeğini dünyanın gözüne sokma çabasında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, Maraş konusuna da değindi.
“Eroğlu suskun” eleştirileri olduğunu ifade eden Derviş Eroğlu şunları kaydetti:
“Bir arkadaş haftanın 3 günü boyunca Maraş konusunda suskun olduğumu söyler. Oysa Eroğlu söyleyeceğini söyledi. Maraş bütünlüklü bir çözümün parçasıdır. Salam politikası ile Kıbrıs sorunu çözme düşüncesinde değiliz.

Sorun bir bütündür, Maraş da bunun parçasıdır. Maraş verilecek mi verilmeyecek mi tartışmasını her gün yapmanın bir anlamı yoktur. Maraş şu anda KKTC toprağıdır.
Bu konuda her gün beyanat vermiyorum. Maraş bütünlüklü çözümün bir parçasıdır diye ayda bir beyanat verdiğimde herkes anlar sanıyorum ama bazıları maalesef anlamıyor. “Eroğlu Rum Maraş’ın üzerine pazarlık yaparken neden ses çıkarmıyor’? diye soruluyor.
Rumlar isterse gece gündüz pazarlık yapsın, benim pazarlığım başkadır. Anavatan Türkiye’den çıkan sesler de zaten Maraş’ın bütünlüklü çözümün bir parçası olduğu yönündedir. Bu konuyu tartışmaya gerek yoktur. ”
“RUMLAR ZAMANA OYNUYOR”
Rumların Kıbrıs sorununun çözümünde zamana oynadıklarını vurgulayan Eroğlu, “Bizi müzakere masasında tutup yılları geçirmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
Rumların zaman zaman ortaya koyduğu ayak oyunlarına itibar etmeyeceğini vurgulayan Derviş Eroğlu, “Biz müzakere masasına oturduğumuzda nasıl bir anlaşma düşüncesinde olduğumuzu birçok kez söyledik. Biz ne istediğimizi biliyoruz mühim olan da budur” ifadesine yer verdi.

Amaçlarının kalıcı ve yaşayabilir bir anlaşma yapabilmek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Bu mümkün mü?” diye sordu ve şöyle devam etti.
“Rumların uzlaşmazlığı nedeniyle bunu mümkün hale getiremedik. Kıbrıs Türk tarafı görevini yaptı. Genel sekreterlerin oraya koyduğu anlaşma metinlerini kabul ederek anlaşma niyetinde olduğunu zaten belirtti. Dünyaya gösterdi. Bu niyette olmayan, anlaşma metinleri kabul etmeyen Rumlardır.”
“KKTC’YE SAHİP ÇIKMALIYIZ...”

KKTC’ye sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “Anavatan Türkiye ile işbirliğini devam ettirelim” dedi ve ekledi:
“Anavatanla işbirliği içinde bileceğiz ki Kıbrıs Türk halkı müzakere masasında haklıyken haksız duruma düşme niyetinde değildir.
Bu müzakereleri sürdürenler Kıbrıs Türk halkının haklarını müzakere masasında bırakma niyetinde de değildir. Bana ‘uzlaşmaz’, ‘anlaşma istemez’ dediler. Mühim olan bu değil, alacağımız sonuçtur.

Anlaşma olsa da olmasa da bir devletimiz vardır. Mühim olan bu gerçekleri müzakere masasına yansıtıp anlaşmaya varmaktır.
Varamazsak da açıkta değiliz, bir devlet çatısı altında Türkiye’nin koruması altındayız. Bu devlet, bugüne kadar verilen mücadelenin, toprağın altına giren şehitlerin emeklerinin boşa gitmediğinin gösterilmesi adına çok önemlidir. Bu mücadelede ter ve kan akıtanlara teşekkür ediyoruz.”

“DAVAMIZ HENÜZ BİTMEDİ, MÜZAKERELER SÜRÜYOR...”

Kıbrıs Türk halkının geçmişini, kimlerle nereden nereye geldiğini bildiklerini belirten Eroğlu, “Yaşanlardan dersler çıkararak bu devlete sahip çıkıyoruz. Müzakere masasında yaşadıklarımızı yaşatmayacak bir anlaşma arayışı içindeyiz” ifadesine yer verdi.
Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının bir dava savunduğunu yineleyerek davanın devletle noktalandığını söyledi, sözlerini şöyle noktaladı:
“Dava henüz bitmedi, müzakereler sürüyor. Bu müzakerelere devlete sahip çıkacak kişileri desteklemek gerekir. Mühim olan Rumların zamana oynamasına müsaade etmeden görüşmeleri anlaşma ile noktalamaktır.
Anlaşma mümkün değilse ne olacağına birlikte karar vereceğiz. Hepimize düşen görevler sürüyor. Hepimizin omuzlarında ulusal davanın ağırlığı vardır. Bu ağırlık tatlı ve sorumluluk veren bir ağırlıktır. Sorumluluğumuzun bilincinde davamızı sürdüreceğiz. Yarınların bugünlerden güzel olacağına inanıyoruz.”
 
 
 
OSMAN ERTUĞ: “YAPILABİLECEK HERHANGİ BİR CİDDİ ÖNERİNİN DOĞRU YERİ GÖRÜŞME MASASI, DOĞRU ADRESİ İSE KIBRIS TÜRK TARAFI”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Özel Temsilcisi ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ, Maraş’ın kapsamlı çözümün bir parçası olduğunun uluslararası çevreler tarafından da kabul gören bir gerçek olduğuna işaret ederek, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs müzakerelerine taraf olmadığını müdahil yapılmaya çalışılmasının boşuna olduğunu kaydetti.
Ertuğ, yapılabilecek herhangi bir ciddi önerinin doğru yerinin görüşme masası, doğru adresinin ise Kıbrıs Türk tarafı olduğunu vurguladı.
Ertuğ, son günlerde kamuoyunun gündeminde yer alan Maraş ile ilgili Cuma günü yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Güney Kıbrıs’tan gelen haberlere bakılırsa Kıbrıs Rum yetkililerin bir süreden beri sürdürmekte olduğu suni gündem yaratma çabalarına bir yenisi daha eklenmiştir. Bu çerçevede Rum Dışişleri Genel Müdürü AndreasMavroyannis’in Rum Meclisi ‘Göçmenler Komitesi’nde’ yaptığı bir toplantıda kapalı Maraş’ı da içeren bir ‘öneriler paketinden’ bahsettiği Rum haberlerinde yer almıştır. Sözde önerinin Rum lider Anastasiades’in önünde bulunduğu ve ‘AB Komisyonu kanalıyla Ankara’ya iletileceği’ de haberler arasındadır.”
Ertuğ, görüşmelerin bir an önce başlatılmasına çalışılan bu dönemde, Kıbrıs Rum tarafının izlemekte olduğu oyalama taktiklerini bir kenara bırakıp masaya gelmesi beklenirken, bu tür açıklama ve girişimlerle gündem saptırmaya çalışmaktan vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.
BU TÜR SÖYLEM VE GİRİŞİMLER GÖRÜŞME SÜRECİNE GÖLGE DÜŞÜRÜYOR
Osman Ertuğ, Kıbrıs Rum tarafının basın yoluyla sistematik bir şekilde, başta kendi kamuoyları olmak üzere uluslararası kamuoyunu yanıltmaya ve gerçek dışı beklentiler yaratmaya yönelik bu tür söylem ve girişimlerinin Eylül veya Ekim aylarında başlatılması beklenen görüşmeler sürecine de gölge düşürdüğünü söyledi.
Kıbrıs Rum tarafının henüz bir Özel Temsilci dahi atamamışken, bu tür arkaik yöntemlerle dikkatleri başka tarafa çekmeye çalışmasının Kıbrıs Rum tarafının sonbaharda bile masaya gelme konusundaki niyetiyle ilgili yeni kuşkular yarattığına dikkat çeken Ertuğ, “Biz Kıbrıs Türk tarafı olarak basın yoluyla müzakere yapmak niyetinde değiliz. Söyleyecek bir şeyleri varsa ve görüşmek istiyorlarsa kendilerini bir an önce müzakere masasında görmek istiyoruz” dedi.
 
KIBRIS TÜRK MALIYLA İLGİLİ SKANDALIN YANKILARI SÜRÜYOR

Larnaka’nın Mormenekşe (Dromolaksia) köyündeki bir Kıbrıslı Türk’e ait arazinin, önce özel bir şirkete, ardından da Rum Telekomünikasyon Dairesi (ATİK-Cyta) Emeklilik Fonu’na satılması ve Cyta’nın buradaki yatırımıyla ilgili skandalın yankıları sürüyor.
Politis gazetesi “Yalanlama ve İstifalar... AKEL, PEO ve Diğerleri Cyta Yatırımıyla İlgili Şikayetlerle Bir Alakalarının Olmadığını Söylüyor” başlıklarıyla verdiği haberinde, Cyta Emeklilik Fonu’nun Kıbrıs Türk toprağına yatırımıyla ilgili siyasi ve sendikacıların rüşvet/komisyon aldığına dair suçlamaların ardından istifalar, AKEL tarafından yalanlamalar, siyasi kargaşa ve Kittis-Hasikos arasında ağız dalaşının geldiğini belirtti.
İstifaların Cyta Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı LoizosPapaharalambus ve bir üyesi AndonisAndoniu’dan geldiğini aktaran gazete, bu iki kişinin, Liotatis çiftinin verdiği ifadenin yetkili makamlarca araştırılmasına kolaylık sağlamak için ortak olarak Rum Maliye Bakanına istifa mektubu gönderdiklerini aktardı.
AKEL Genel Sekreteri AndrosKiprianu, gerek Kıbrıs Türk malının alım-satımı, gerekse yatırımla ilgili konuya açıklık kazandırılması için yetkili birimlerce araştırma yapılmasını istedi. AKEL Meclis Grup Sözcüsü NikosKatsuridis açıklamasında, Liotatis’in ifadesinde yatırımla ilgili konuya kendi adını da karıştırmasını şaşkınlık ve hoşnutsuzlukla karşıladığını belirterek, bu asılsız saldırıların göğüslenmesi için adalete başvuracağını söyledi.
PEO da yaptığı açıklamada ne sendikanın, ne de üyelerinin olayla bir alakalarının olduğunu belirtti.

 

Bizim partnyorlarımız

XƏBƏR LENTİ

BÜTÜN XƏBƏRLƏR