İnsanlara hürriyət, millətlərə istiqlal!

Şimali Kipr xəbərləri (05 iyul)

387 05.07.2013 16:00 Yavru Vatanın səsi A A
ULUSLARARASI KARDİYOMETABOLİK SENDROM DOĞU AKDENİZ KONGRESİ’NİN İLKİ KKTC’DE YAPILIYOR
 
Uluslararası Kardiyometabolik Sendrom Doğu Akdeniz Kongresi’nin ilki Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde (DAÜ), 27 Şubat - 02 Mart 2014 tarihleri arasında Kuzey Kıbrıs’ta düzenlenecek.
 DAÜ, Türkiye Diyabet Vakfı ve Kıbrıs Geriatri Vakfı’nın ortaklaşa düzenleyeceği kongrenin tanıtım toplantısı yarın 14:00 – 17:30 saatleri arasında Salamis Bay ContiResortHotel’de yapılacak.
 DAÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Hülya Harutoğlu, KKTC’de 4 gün sürecek olan kongrede, birbirinden değerli, birçok seçkin ulusal ve uluslararası bilim insanı tarafından kardiyometabolik risk faktörleri, bunların neden olduğu sorunlar ve sorunlara farklı disiplinlerin tartışılacağını dile getirdi.

 

YDÜ KURUCU REKTÖRÜ GÜNSEL BAŞKANLIĞINDAKİ HEYET İSVİÇRE’DEKİ LİDERLER ZİRVESİ’NE KATILDI
 
Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Kurucu Rektörü Dr. Suat İrfan Günsel başkanlığındaki heyet İsviçre’nin Montreaux kentinde gerçekleştirilen “Liderler Zirvesi”ne katıldı.
 Bu yıl 11. gerçekleştirilen “Liderler Zirvesi”nde YDÜ Kurucu Rektörü Dr. Suat İ. Günsel’e “Sokrates”, YDÜ’ye de “En İyi Üniversite Altın Ödülü” verilmesini değerlendiren İrfan Suat Günsel, “Ödüller aslında KKTC’ye verildi” dedi, dünyanın önemli ülkelerinde gerçekleştirilen uluslararası toplantılarda alınan ödüllerin ülkenin farkındalığı açısından önemli olduğunu dile getirdi.
 YDÜ’den verilen bilgiye göre, YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Yrd. Doç. Dr. İrfan Suat Günsel ile Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Savaşan TC Zürih Başkonsolosu Aslı Oral ve KKTC Cenevre Maslahatgüzarı Fatma Arşehit ile birlikte İsviçre’nin Montreaux kentinde bir basın toplantısı düzenledi.
 Günsel, YDÜ’ye verilen ödülleri KKTC adına aldıklarını ve ödülleri Kıbrıs Türk halkına armağan ettiklerini vurguladı.
 Ahmet Savaşan, Aslı Oral ve Fatma Arşehit de basın toplantısında söz alarak başarıların ve ödüllerin KKTC adına gurur verici olduğunu vurguladı.

DOĞALGAZA RUS İLGİSİ
 
Rusya’nın, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisindeki hidrokarbonların değerlendirilmesine müdahil olma ilgisini dile getirdiği haber verildi. 
Simerini gazetesi “Enerji Konusunda Rus İlgisi... Omiru’nun Rusya’nın Başkentindeki Temaslarından Olumlu Neticeler” başlıklarıyla verdiği haberinde, Rum Meclis Başkanı YannakisOmiru’nun, beraberindeki bir heyetle Rusya’nın başkenti Moskova’ya giderek Rusya Enerji Müsteşarı YuriSentyurin ile görüştüğünü yazdı
 Gazete “NOVATEK OVER – Sis Rizoresnt ve GazpromBank” şirketlerinin de görüşmede hazır bulunduğunu, öte yandan görüşmeye katlamayan “Rosnief” şirketinin, duyduğu ilginin Rum heyete aktarılmasını istediğini kaydetti. 
Görüşmeden sonra açıklamada bulunan Omiru, iki şirketin üst düzey yetkililerinin katıldığı fevkalade bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, şirketlerin katılımının Rus ilgisini teyit ettiğine dikkat çekti. 
Görüşmede Rusya’nın Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB”indeki enerji yataklarının değerlendirilmesine müdahil olmasına yönelik Güney Kıbrıs’ın büyük ilgisinin iletildiğini ifade eden Omiru, Rusların, ise prosedürün ileri götürülmesi, (doğalgazın) taşınması, terminal inşası ve ihracatla ilgili bilgiler istediğini belirtti.
 “Gerek bakan, gerekse şirketler müdahil olmaları konusunda yoğun ilgi gösterdiler” diyen Omiru, Meclis Heyeti’nin, Rum Hükümeti’nin talebi üzerine mesajlar ilettiğini söyledi. 
Omiru, uzun süreli görüş alışverişlerinde, Rusya’nın, Doğu Akdeniz bölgesi ve enerji konusundaki gelişmelerine yönelik stratejik ilgi duyduğuna dair Güney Kıbrıs’ı bilgilendirdiğini ifade etti. 
Görüşmeyle Rusya’nın, Güney Kıbrıs’taki enerji konusundaki gelişmeler ve Rus şirketlerin doğalgazı değerlendirme ve bundan yararlanma prosedürüne yönelik yoğun ilgisinin teyit edildiğini belirten Omiru, bundan dolayı memnun olduklarını dile getirdi.
 Omiru, “(dünkü) görüşmenin, bu ilginin etkin olarak hayata geçirilmesine azami derecede yardımcı olacağı” yönündeki inancını da dile getirdi. 
Omiru son olarak, Güney Kıbrıs-Rusya arasındaki yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili anlaşmanın da ele alındığını, hali hazırda ilgili bir grubun oluşturulduğunu ifade etti.
 Politis gazetesi ise “Barbaros ‘Yapıştı’... Sonbaharda Doğu Akdeniz’e İnişi Bekleniyor” başlıklarıyla verdiği haberinde, Kıbrıs sorununa ilişkin müzakereler öncesinde temasların ve politik kulislerin yeniden başlamasıyla, Ankara’nın, araştırma açısından, Doğu Akdeniz bölgesinde varlığını hissettirmeye niyetlendiğinin görüldüğünü savundu. 
Gazete birkaç aydır Karadeniz bölgesinde bulunan Türk araştırma gemisi “Barbaros”un faaliyetleriyle ilgili planlamalarını devamlı gözden geçirmesinin bu çerçeveye dayandığının açıkça görüldüğünü iddia etti. 
Bahse konu geminin ilk başta Nisan ayı içerisinde Doğu Akdeniz’e ve Kıbrıs’ın bulunduğu bölgeye inmesinin planlandığını kaydeden gazete, ancak geminin bir süre İstanbul limanında kalması ve devamında Karadeniz’e dönmesiyle planlamaların değiştiğini aktardı. 
Barbaros’un, yayımlanan NAVTEX” ile Temmuz sonuna kadar Karadeniz’de kalacağının belirtildiğini aktaran gazete, diplomatik çevrelerin, Ankara’nın Barbaros’u Doğu Akdeniz’e göndererek, Eylül ya da Ekim sonu olarak tarihlenen Noble’ın 12’inci parseldeki doğrulama sondajının tamamlanmasına tepki göstermeyi arzulayacağı değerlendirmesinde bulunduklarını aktardı. 
Gazete ayrıca, aynı diplomatik çevrelerin, Barbaros’un sonbaharda gelişinin, “Kıbrıs Rum tarafının Maraş’la ilgili önerisinin, doğalgazın iki toplum arasında paylaştırılmasıyla ilişkilendirilmesi yönündeki Türk tezini” vurgulanmayı da hedeflediği olasılığına da işaret ettiklerini belirtti.
 

Mavroyannis: "Kapalı bölge Maraş önerisi dört aşamalı"
 
Politis gazetesi “Üç Aşamalı Maraş Önerisi Dört Aşamalı – Öneri Başkanlıkta İnceleniyor” başlıkları altında verdiği haberinde, Rum Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü AndreasMavroyannis’in dün Rum Meclisi Göçmenler Komitesi’nde, Kıbrıs Rum tarafının kapalı bölge Maraş için hazırladığı öneri hakkında bilgi verdiğini, üç aşamalı olarak bilinen önerinin dört aşamadan oluştuğunu açıkladığını yazdı.
 Habere göre Mavroyannis, Kıbrıs Rum tarafınca hazırlanan kapalı bölge Maraş’ın iadesi önerisinin Anastasiadis’in önünde bulunduğunu ve “önerinin nihai şekliyle Ankara’ya iletilmesi amacıyla AB Komisyonu’na ne zaman (sonbaharda) verileceği konusunda son kararı Anastasiadis’in vereceğini” açıkladı.
 HRİSTOFYAS’INKİNDEN FARKLI
 Mavroyannis, kapalı bölge Maraş önerisinin, eski Rum Yönetimi Lideri DimitrisHristofyas’ınkinden ufak bir farklılık gösterdiğini vurguladı.
 Önerinin ilk aşamasının, “kapalı bölge Maraş’ın, BM aracılığıyla yasal sahiplerine, aşamalı olarak iadesini öngördüğünü, bu aşamalı iadenin gerek kentin altyapısı gerekse binaların durumuna ilişkin belirli çalışmalar temelinde gerçekleşeceğini” belirten Mavroyannis, ikinci aşamanın ise “Türk limanlarının ve havaalanlarının Kıbrıs uçak ve gemilerine açılması yoluyla Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Türkiye tarafından tanınmasını sağlayacak Ankara Protokolü’nün uygulanması olduğunu” açıkladı.
 Hristofyas’ın önerisinde bulunmayan üçüncü aşamanın ise, “Ankara’nın, Ankara Protokolü’nün uygulanmasıyla ilişkili AB müzakere başlıklarının açılması” şeklinde olduğunu belirten Mavroyannis, dördüncü aşamanın ise “Kıbrıslı Türk ürünlerinin AB ülkelerine yönelik dolaşımı (ihracatı değil) amacıyla Mağusa Limanı’nın kullanımı (açılması değil) öngördüğünü” ifade etti.
 Mavroyannis’e göre Mağusa Limanı’nın kullanımı, AB ve BM gözetimi altında ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilgili yetkilendirmesi sonrasında gerçekleşecek.
 Bu öneride, Ercan (Timbu) havaalanının açılması yönünde hiçbir unsur bulunmadığını belirten Mavroyannis, bu önerinin Maraş’ı öncelikli kıldığını ve Maraş konusunu Kıbrıs sorununun çözümü müzakereleri sürecinin dışında bırakmadan müzakerelerin başlamasını sağlayacağını savundu.
 Mavroyannis, öneriyi “ABD ve AB Komisyonu’nun arabuluculuk yapmaları ihtimal dışında olmayan, güçlendirilmiş bir güven yaratıcı önlem” şeklinde yorumladı.
 KUKUMA: “ÖNERİ FARKLI, ULUSAL KONSEY’DE DEĞERLENDİRİLMELİ”
 Gazete, toplantı bitiminde açıklamada bulunan Rum Meclisi Göçmenler Komitesi Başkanı SkeviKukuma’nın, önerinin Hristofyas’ınkinden farklı olduğunu, bu yüzden de Ulusal Konsey toplantısında ele alınmasının gerektiğini söylediğini yazdı.
 Kukuma, şimdiki önerinin özellikle “Mağusa Limanı’nın açılması konusunda Hristofyas’ın önerisinden farklılık gösterdiğine (Hristofyas’ın önerisi limanın Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türkler tarafından ortak işletilmesini öngörüyordu)” dikkat çekti.
 Fileleftheros gazetesi ise konuya ilişkin haberinde, Mavroyannis’in komite toplantısında Maraş önerisinin hazırlanmasının amacının “36 yıldır Kıbrıs sorununun temel unsurlarının ele alınmaması olduğunu” belirterek “Kıbrıs sorununun çözüm anahtarını elinde bulunduran Türkiye’nin bugüne kadar müdahil olmadığını” savunduğunu yazdı.
 Mavroyannis, bu önerinin ileri götürülmesi için ABD, AB ve BM’nin katkısını talep ettiklerini vurgularken hedefin “Maraş sakinlerinin Kıbrıslı Türklerin ya da Türkiye’nin idaresi altında olmayacak şekilde, tüm haklarını uygulayarak geri dönüşlerinin sağlanması olduğunu” belirtti.
 “Bu çerçevede Kıbrıs Türk ürünlerinin AB ülkelerine ihracı için Mağusa Limanı’nın açılmasının önerildiğini” söyleyen Mavroyannis, “Sürecin, Kıbrıs sorununun bütünlüklü çözümü talep edilmeden başlamasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
 Mavroyannis, “Bu şekilde toprak ve mülkiyet konusuna dokunacağız” ifadesini kullandı.
 Mavroyannis ayrıca, ABD’nin öneriye “olumsuz bakmadığını” da savundu.
 Gazete, Kukuma’nın ise, bu öneriyle Mağusa Limanı’nın, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin katılımı olmadan, Kıbrıslı Türkler ve Türkiye tarafından idare edilmesi tehlikesinden” söz ettiğini yazdı.
 Öte yandan Rum “Mağusa Ticaret Odası” Başkanı YorgosMihailidis ise komite toplantısında yaptığı konuşmada, Maraş’ın açılması önerisinin Türk yatırımcıların iştahını kabarttığını, “kent iade edildiğinde ortaya çıkacak fırsatların değerlendirmek amacıyla ortaklık kurma niyeti belirten Türk işadamları olduğunu” iddia etti.
 Mihailidis, “kentin açılması durumunda sadece yatırım açısında ilgilenen ve Kıbrıslı Türklerle işbirliği yapmaya hazır olduklarını belirten Türkler olduğunu” savundu.
 SADECE ELEKTRİK İÇİN 35 MİLYON EURO’YA İHTİYAÇ VAR
 Kapalı bölge Maraş’ın şu anki durumuna da değinen Mihalilidis, bir zamanlar 30 bin binanın bulunduğu ve Mağusa’nın nüfusunun yüzde 40’ını barındıran bölgenin su, elektrik, telefon ve diğer onarım maliyetlerinin çok yüksek olacağını, sadece elektrik için 35 milyon Euro’ya ihtiyaç duyulacağını vurguladı.
 Haravgi gazetesi ise haberinde, Mavroyannis’in komite toplantısında soruları yanıtladığını, doğalgaz konusunun Maraş önerisiyle ilişkili olup olmadığı şeklindeki bir soruya ise, “hattın önerinin bir parçası olmadığını ancak gerçekte, bu konudaki gelişmelerin çözümün genel perspektifine dahil olduklarını” söyleyerek karşılık verdiğini yazdı.
 Güney Kıbrıs’ın “bütünlüklü çözüme dahil olan bu öneriyle BM’nin 550 sayılı Maraş kararını ihlal mi ettiği” sorusuna yanıt olarak ise Mavroyannis “Hedef önerinin başlayacak müzakereler çerçevesine dahil olması ve kabul edilmesi durumunda ise, Kıbrıs sorununun bir maddesinin, bütünlüklü çözüm öncesinde uygulanmasıdır” şeklinde konuştu.Gazete, Rum “Mağusa Belediye Başkanı” AleksisGalanos’un Kıbrıs Rum tarafının önerisini desteklediğini toplantıda dile getirdiğini de yazdı. (Kıbrıs Postası)

Bizim partnyorlarımız

XƏBƏR LENTİ

BÜTÜN XƏBƏRLƏR